Hipokrat’ın 2500 yıl önce yaptığı tespit ve hastalarına verdiği reçete günümüzde de etkinlik ve güncelliğini korumaktadır. Beslenme şeklimiz ağrılara neden olabileceği gibi, ağrı sağaltımında beslenmenin de önemli bir yeri olduğu muhakkaktır.
Ağrı içinde taşıdığı bilinmezlere rağmen inflamasyon yani yangı zemininde ortaya çıkan vücudun verdiği temel bir yanıttır ve “ben buradayım” uyarısıdır. Tükettiğimiz gıdaların ağrı ve inflamasyon yatkınlığına neden olabileceğini biliyoruz. Antiinflamatuar gıdalar ile beslenme şekilleri ve size özel olarak yapılan değerlendirmelerle belirlenen inflamasyonu destekleyen gıdalardan da kaçınarak bir diyet uygulamayı düşünebilirsiniz.
Izgara ve kızartmalar ağrıyı tetikleyebilir
Romatoid artrit, osteoartrit, fibromiyalji, sırt ağrısı, boyun ağrısı, sinir ağrısı rahatsızlıklarınız varsa kızartmaları unutun. Izgarada yüksek sıcaklıklarda pişirilen ve yanan yiyeceklerin hepsi bu gruba dahildir. Gelişmiş glikasyon ürünleri (AGE'ler), birçok kronik ağrı tipiyle bağlantılı olan vücuttaki iltihaplanmalara katkıda bulunabilir. Enflamasyonu azaltmak için ızgarayı ve fritözü kullanmayın.
Yüksek sıcaklıklarda yemek pişirmekten kaçının
Yüksek proteinli et ve yağın daha fazla pişirilmesi sırasında AGE değerleri yükselir. Meyve, sebze ve kepekli tahıllar gibi karbonhidrat bakımından zengin yiyecekler, pişirildikten sonra bile AGE seviyelerinin düşüklüğüne sahiptir. Buharda pişirilen, kısa pişirme süreleri ve düşük sıcaklıklar ile sirke veya limon suyu gibi asitli bileşenler en az miktarda AGE üretmektedir.
Omega-3 tüketmeye özen gösterin
DHA (dokosahekssaenoik asit) ve EPA (eikosapentaenoik asit) içeren Omega-3 yağ asitleri vücudunuzdaki iltihaplanmayı azaltır, bu da daha az eklem ağrısı ve sertliği anlamına gelir.
Her hafta omega-3 almanın en kolay yolu haftada iki kez olmak üzere çeşitli balıkları, özellikle de yağlı balıkları yemektir. DHA ve EPA'nın en iyi kaynakları ton balığı, somon, alabalık, ringa balığı ve sardalyedir.
C vitamini kollajen üretimine destek olur
C vitamini, güçlü ve ağrısız bağlantıların anahtarıdır. Bağ dokunuzun önemli bir parçası olan kollajen oluşumuna yardımcı olur. 19 yaş ve üstü erkekler günde 90 mg C vitamini, 14-18 yaş ve üstü kadınlar günde 65 mg C vitamini almalıdır. Çoğu sağlıklı insan diyetlerinde yeterli miktarda C vitamini alırsa takviyeye ihtiyaç duymaz. Meyve ve sebzelerden yeterli C vitaminini alabilirsiniz: Turunçgiller, kırmızı biber, çilekler, brokoli, lahana...
Zeytinyağını beslenmenizden eksik etmeyin
Zeytinyağında bir bileşik olan oleocanthal, kronik ağrı ile bağlantılı olan iltihaplanmanın önlenmesine yardımcı olur. Oleocanthal doğal bir antienflamatuardır. Yemeklerinizle günde 55 gr zeytinyağı tüketmek, yetişkinlerde ağrıyı tedavi etmek için önerilen ibuprofen dozunun yaklaşık % 10'una eşdeğerdir. En yağlı meyveler için sızma zeytinyağı alın. Zeytinyağı, tereyağı veya margarin ile aynı kaloriye sahiptir. Başka yağlara ek olarak değil, yerine kullanın.
Doymuş yağları zeytinyağı gibi sağlıklı yağlarla değiştirin ve meyveleri, sebzeleri ve balıkları 2 hafta boyunca arttırın. Ağrınızın seyrindeki değişimleri not edin.
Ağrı giderici bitkiler
Meyve ve sebzeler ağrıya karşı özel bir koruma oluşturur. Çoğu, hücrelerin zarar görmesini engelleyen antioksidan ve antinflamatuar maddeler içerir. Bazı bitkiler ve gıdalar ayrıca kronik ağrıya katkıda bulunan iltihabı hafifletmeye yardımcı olur. Beslenmenizde bu ürünlerden faydalanın.
Zerdeçal, zencefil, kuşburnu, yeşil çay, ananas meyvesinde bulunan bromelain, siyah üzüm çekirdeğinde bulunan resveratrol gibi besinler direkt ve indirekt olarak ağrı düzeylerinde azalmaya neden olurlar. Bu ürünlerin gelişi güzel alınarak kullanılması doğru değildir. Belli dozları ve ilaç etkileşimleri göz önünde bulundurularak kullanılmalıdır.
Örneğin beslenme düzeninizde tatlı olarak, soğuk çilek deneyebilirsiniz. Kırmızı meyvelerin (böğürtlen, kuşburnu, çilek, yaban mersini,vb) C-reaktif protein seviyesini azalttığı, yani iltihabın anahtar bir göstergesinde azalmaya neden olduğu bulunmuştur.