Su, hidrojen ve hidroksil moleküllerinden oluşan H2O bileşiğidir. Bu kimyasal yapının proton ve elektron yükleri hızlı reaksiyon kapasitelerinden dolayı sürekli hareketlidir. Suyun tüm dinamik moleküllerde olduğu gibi elektromanyetik bir alanı vardır. Yani iletim ve taşıma yeteneği vardır, su canlıdır. Teknolojik tıp yöntemleri ile biliyoruz ki suyun canlılığı, plastik kapların içerisinde kısa bir süre sonra (ortalama 1-4 saat sonra) ortadan kalkıyor ve ölü su haline geliyor. Canlı su kinetik olan (akarsu, dere, çeşme...) ve cam ya da toprak kaplarda saklanan sudur. Canlı su, hayattır!
Kandaki bikarbonatın yüksek tutulması, asidoz oluşumunu engelleyen en etkin yollardan biridir, en etkili yolu canlı ve alkali su tüketmektir. Kuvvetli bir çözücü olan su, kanın %90’ını oluşturur. Besinler, vitaminler, mineraller, atık maddeler ve ölü hücreler, kan ile taşınır. Kanın ve bağ dokusunun akışkanlığı sağlıklı bir beden için önemlidir. İhtiyacımız olan su kilo başına ortalama 40 ml’dir.