Medeniyet ve teknolojinin sunduğu tembellikle savaşmak zorundayız. Zihin ve beden sağlığına ulaşmamıza yardımcı olan en önemli şeylerden biri, hareketli bir yaşamdır. Hareketsizlik bedensel ve zihinsel durgunluğu beraberinde getirir, vücut taşınılması güç bir yük haline gelir.
Yavaş ve durağan bir hayat insanı en fazla yıpratan hastalıklardan biri olarak kabul edilmelidir. Hareketsizliğe bağlı olarak kas zayıflaması kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır.
Organizmamız hareketsiz kaldıkça canlılığını kaybeder. Aldığımız besinlerdeki enerji harcanmaz, deri altında yağ dokusu birikir, damarlarda tıkanma başlar, kan vücudun bütün bölgelerine iletilemez. Bu durum hücrelerin sağlıklı beslenmesini engellediğinden hücre ölümü artar ve beden gerilemeye, çökmeye başlar.
Hareketsizlik sadece dokularda yağ birikmesi anlamına gelmez. Aynı zamanda kaslarımız zayıflar, eklemlerimiz görevlerini gerçekleştirmekte güçlük çeker. Sonuçta kasları yöneten sinirler hasarlanmaya başlar.