Genetik faktörlerin uzun yaşam üzerindeki etkisi yaklaşık %20-25 civarındadır. 60 yaş üzerinde bu etkinin yüzdesi daha artar, 90 yaş üzerinde ise daha da yüksektir. Ancak sanıldığı kadar yüksek bir etkiye sahip değildir, yaşam tarzı ve çevresel faktörler uzun ömür için daha önemlidir.
Beslenme, hijyen, sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması, tıbbi tedavilerin gelişmesi, insanların kişisel sağlıkları ile ilgili farkındalıklarının artması her yaştan insanın beklenen ömürlerinde artış ile sonuçlanmıştır. Sağlıklı ve uzun yaşamanın en önemli belirleyicisi olarak yaşam tarzı ve çevresel faktörler ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede kişiye özel doğru beslenme, mikro besinlerin doğru takviyesi, yeterli sıvı alımı, hareketli olmak ve mümkün olduğunca fiziksel, kimyasal çevresel faktörlerin kontrol edilmesi gibi konular ön planda yer almaktadır.
Anadolu Ajansı (AA)’nın 2017 verilerine göre Türkiye’de beklenen yaşam süreleri uzamıştır ve ortalama 78 yıl olarak belirlenmiştir, bu erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıldır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre yaşlılık şöyle tanımlanmakta ve aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır.
- Yaşamsal fonksiyonların ilerleyici bir biçimde azalması,
- Çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması,
- Tüm organizmanın verimliliğinde azalma.
- 0-17 yaş: Ergen
- 18-65 yaş: Genç
- 66-79 yaş: Orta yaş
- 66-74 yaş: Genç yaşlı
- 75-79 yaş: Orta yaşlı
- 80 yaş üstü: İleri yaşlı
İnsanlar düşük kaliteli, sağlıksız yiyecekler ile beslendiğinde, daha yaşlı ve kuru görünürler, ciltleri mat, incelmiş ve sarkmıştır. Hareketsizlik kasların erimesine neden olur ve daha yaşlı ve yorgun görünürler.
Sağlıklı ve güzel yaş almak basit değişikliklerle mümkündür;
- Doğru beslenme: Vücuda en kaliteli gıdaları sunmak ve düzenli hareket etmek gerekir.
- Egzersiz
- Pozitif düşünce biçimini öğrenmek
- Doğru ve etkin nefes egzersizleri
- “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, etkin bir eğitim ve yaşam tarzının değiştirilmesi önlemleriyle koroner kalp hastalıklarını, felç ve şeker hastalığını % 80, kanser olgularını %40 oranında azaltmak mümkündür”
- Tıbbi tedavide ise doğal tamamlayıcı tıp tedavileri kullanılabilir. Nöralterapi, akupunktur, bitkisel ilaçlar, vitamin-mineral ve enzim takviyeleri gibi.
Demet Erdoğan; MD, PhD
Fizyopatoloji ve GETAT uzmanı