Bu ağrı kimi zaman geçici olurken kimi zaman ise uzun süreli görülebilmektedir. Kronik bir ağrı durumu olan miyofasiyal ağrı da kas ve iskelet sistemini olumsuz şekilde etkiliyor. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Mehmet Ali Elmacıoğlu, stres ve ağır yük taşımanın miyofasiyal ağrıyı tetiklediğini belirtti.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Nedir?
Miyofasiyal ağrı, genellikle bir kas içinde gergin ya da sert bir nokta veya bant olarak tanımlanabilir. Halk arasında kulunç diye ifade edilen kas düğümcüklerinin veya tıbbi olarak “tetik nokta” adı verilen bu yapının en önemli özelliği kasılmış bölgedeki kan akışının yetersizliği ve bu kasılmanın sonucunda ortaya çıkan ağrı tablosudur. Miyofasiyal ağrı sendromu, kas ağrısı, spazm ve hassasiyet ile karakterize özellik taşımaktadır. Ayrıca kas ağrılarının en yaygın nedeni olarak bilinmektedir. Hemen hemen her yaş grubunda görülebilmektedir. Bu durum genelinde; stres yükü çok olan, masa başı işlerde çalışan, yetersiz egzersiz yapan, su tüketimleri az, uyku düzeni bozuk olan ve genetik yatkınlık hastalarda daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Miyofasiyal ağrı sendromunun oluşmasında diğer faktörler ise; akut ya da kronik travmalar yer almaktadır. Kasların uygunsuz kullanımı, düşme, çarpma ve kazalardan sonra da görülebilmektedir.
Kaslarda meydana gelen bu değişimleri kas grubunun ilgili durumda bulunduğu iç organ, bağlantılı bulunduğu eklemler ve kaslardaki fonksiyon bozuklukları, o kasların sinirsel uyarı değişiklikleri, eksik eser element-mineral-vitamin dengesizliklerinin de beraberinde değerlendirilmesi gerekir.
Miyofasiyal ağrı genellikle başka hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Boyun, bel fıtığı ve fibromyalji ile de sık sık karıştırılan miyofasiyal ağrı sendromu, en çok boyun, sırt, omuz, bel, kalça ve diz altı kaslarında görülmektedir. Ancak kasların bulunduğu vücudun her bölgesinde bu ağrı türü karşımıza çıkabiliyor.
Ağrı direkt olarak kasın aşırı gerilmiş-kas düğümü tabir edilen- bölgeden ziyade problem olan kas dokusunun sinirsel uyarı verdiği bölgede, başka bir alanda görülmektedir. Buna yansıyan ağrı adı verilir ve genellikle ağrı kaynağı olan kastan farklı bir yerde görülür. Tetik nokta muayenesi yapıldığında ortaya çıkan ağrı yayılımı hastanın yaşadığı ağrı problemini ortaya çıkartır. Bu nedenle tedavi her kasın ağrının yansıdığı bölgeden ziyade kastaki “tetik nokta”nın tespit edilerek, bu noktaya yönelik olarak uygulanmalıdır.
Myofasial ağrı kişinin yaşam koşullarını bozan ve ilgisizmiş gibi görülen hastalıkların alt yapısını oluşturabilmektedir. Örneğin çene eklemi çevresinde bulunan kaslarda meydana gelen kasılmalar (tetik noktalar) diş sıkma problemi ile karşımıza çıkabilmektedir. Bu hasta grubunda kalitesiz uyku ve sabahları yorgun uyanma problemi farklı hastalıkların belirtisi olarak öngörülebilmektedir.
Amaç Ağrıyı En Aza İndirmek
Miyofasiyal ağrı sendromunda çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. Hastanın yaşam alışkanlıklarını düzeltmesini sağlamak en başta uygulanacak tedavi yöntemidir. Bunun içinde su tüketimini düzenlemek, egzersiz planları oluşturmak, eksik vitamin, mineral ve eser elementlerin-kişiye özel eksiklikler belirlenerek-yerine konulması önemlidir.
En etkin tedavi yöntemi bu kas düğümünün aşırı kasılmasına ve o bölgedeki kan akışının artırılmasına yönelik olarak uygulanmaktadır. O bölgeye yönelik yapılan tedavi edici lokal anestezik enjeksiyonları (Nöralterapi) aşırı kasılmaya neden olan sinirsel uyarıyı ortadan kaldıracağı gibi kanlanmayı da artırarak ağrının giderilmesine yardımcı olacaktır. Enjeksiyon tedavilerinden sonra problemli olan kaslara germe uygulayarak işlem yapmak başarı şansını artırır. Hastanın şikayetlerine göre bu tedaviler seanslar halinde uygulanabilir. Bu tedavilerin asıl amacı ise ağrıyı en aza indirmektedir.